Anlaşılabilmek, anlaşıldığını bilerek anlatabilmek. Dinlenildiğini, gerçekten dinlenildiğini hissetmek. Anlamak, ifade etmek ve iletişim üzerine birçok bilgi okur, kimi zaman okuduklarımızı uygulamaya çalışır kimi zaman da uygulama gereksinimi duymadan hayatımızı devam ettiririz. Esasında bu bilgileri okumamızın temel sebebi anlaşılma ihtiyacı hissetmemizden kaynaklanmaktadır. Tesadüfen karşılaştığımız bir yazıda, bir cümlede ya da bir şiirde kendimizi bulur, bu cümleleri okurken de “Benim gibi hissedenler varmış, beni anlayanlar varmış.” diye düşünürüz. Çünkü anlaşılmak en önemli ihtiyaçlarımızdan biridir.
İnsanların
ihtiyaçları üzerine genel bir anlayış mevcuttur. Hatta Abraham Maslow’un
ihtiyaçlar hiyerarşisi bu noktada oldukça açıklayıcı niteliktedir.
Piramidin
ilk basamağında yeme, içme, nefes alma ve uyuma gibi fizyolojik ihtiyaçlar yer
alırken ikinci basamağında bireyin kendisini ve ailesini güvende hissetmesi,
tehlikeden uzak bir hayat olarak adlandırabileceğimiz güvenlik ihtiyaçları yer
alır. Üçüncü basamak ise başkaları ile ilişki kurma, kabul edilme ve arkadaşlık
olarak nitelendirebileceğimiz ait olma ve sevgi ihtiyaçları bulunur. Dördüncü
basamak kapsamına prestij ve başarı gibi değer ihtiyaçları yer alırken beşinci
ve son olarak bireyin kişisel tatmin, kişisel başarı ve kendi potansiyelini
ortaya çıkarma, ön yargılı olmama ve problem çözme gibi kapsamların yer aldığı
kendini gerçekleştirme basamağı bulunur. Piramide baktığımızda tüm bu
ihtiyaçlar yaşam sürecimiz içerisinde ilişkisel olarak yer alır. İlk
basamaktaki ihtiyaçlarımızı yani fiziksel ihtiyaçlarımız öncelik iken kendini
gerçekleştirme ihtiyacımız öncelik olmayacaktır elbette. Peki ya bu piramide
baktığımızda bizim için oldukça önemli olan anlaşılma ihtiyacı hangi basamakta
yer alır? Anlaşılmak şu an sizin için kaçıncı öncelik, kaçıncı sırada
bulunuyor?
Bir
şeyin hayatımızdaki yerini, önemini ve değerini belirleyebilmek için öncelikle
o şeyin ne olduğunu iyi bilmemiz gerekir. Bu bağlamda anlaşılma ihtiyacımızın
hayatımızda yerini belirleyebilmek için de ne olduğunu ve neden ihtiyaç
duyduğumuzu kavrayabilmeliyiz. Bunu kavrayabilmek adına kendimize birkaç soru
sorabiliriz;
-
Hangi anlarda anlaşıldığımı düşünürüm?
-
Hangi anlarda anlaşılmadığımı düşünürüm?
-
Anlaşılmak benim içine ne anlam ifade
ediyor?
-
En çok hangi zamanlarda ihtiyaç duyarım
anlaşılmaya? En mutlu, en mutsuz veya en öfkeli olduğum hangi zamanlarda?
-
En çok kim tarafından anlaşılmak isterim?
-
Anlaşıldığımı nasıl anlarım?
-
Anlaşılmadığımı nasıl anlarım?
-
Anlaşılmak için neler yaparım? Kendimi ne
kadar ifade ederim veya etmem?
Evet,
bu soruların bir veya birkaçını kendinize sormanız aslında bu ihtiyacın sizin
için önceliğine, önemine ve anlamına cevap sağlayacaktır. Verdiğiniz her cevap
doğal olarak size özgüdür. Kimine göre anlaşılmak; aynı anda aynı duyguları
paylaşabildiğinde kimine göre gerçekten dinlenildiğinde kimine göre de bir
bakışta ortaya çıkabilir. Kimi ailesi tarafından kimi eşi kimi de arkadaşları
tarafından anlaşılmak ister. Siz hangisisiniz?
Piramidin
ihtiyaçlar üzerine genel bir bakış olduğunu belirtmiştim. Bu bakışa göre
başkalarıyla ilişki kurma basamağına ait olabilir belki de anlaşılmak. Fakat bu
ihtiyacı koyacağınız yer veya basamak size özgü olacak, piramit genellikten
çıkacak ve özel olacak. Size özel… Anlaşılmayı koyun istediğiniz yere. Nasıl
bir piramidiniz var? İhtiyaçlar Hiyerarşisinde Anlaşılmak nerede?
0 Yorumlar