ÇOCUKLAR İÇİN OYUN

 Yetişkinler kendi iç dünyasını ve çevresi ile iletişimini kelimeler ile ifade ederek yansıtma eğilimindedir. Dünyayı anlamlandırma biçimlerini kelimeler ile aktarırlar. Peki çocuklar iç dünyalarını ve çevrelerini bize nasıl yansıtırlar? Çocuklar için kelimeler ile kendilerini ifade etmek oldukça zorlayıcı olabilmektedir bu nedenle kendilerini OYUN  ile aktarırlar.

   Oyun çocuğun kendisine yarattığı dünyasıdır dersek çok yanlış bir benzetme kurmuş olmayız. Oyunla kurdukları dünya aslında dış dünyanın sembolik bir yansıması şeklindedir. Dış dünyada gördüğü insanları, nesneleri, olayları hayal dünyaları ile harmanlayarak oyunlarında yer verirler. Son zamanlarda terapistlerin oyun terapisi üzerinde durmasının ana sebebi burada yatıyor. Kendisini kelimeler ile ifade etmekte zorluk çeken miniklerin oyunlarına dahil olarak onların iç dünyasını gözlemleme fırsatı bize sunuyor.

   Kendi çocukluğumuza dönecek olursak evdeki, dışarıdaki şeyleri oyunlarımızda oldukça fazla yer verdiğimizi fark edebiliriz. Kız çocuklarına öğretilen anne figürü ile beraber oynadığı oyunda kendisini bir anne olarak yansıtarak çocukları ile ilgilenen, yemeğini yapan, eşi ile iletişim kuran bir oyun içeriğine sahiptik. Aynı annemiz gibi davranırdık oyunlarımızda. Erkek çocukları ise daha çok arabalar ile ilgilenen, futbol oynayan izleyen oyunlar kendilerine kurardı. Erkek veya kız kurduğu oyunu incelediğimizde aslında bize anne ve babasının yansıtmasını yapar. Kurdukları cümleler semboller ile gösterdiği anne ve babasıdır. Oyunda kurduğu cümleler, oyunundaki tartışmalar vb. hepsi ailesinde gördüğü durumları ve söylemleri içerir.

   Birkaç oyuncağın anlamını da sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelik ile belirtmek isterim ki verdiğim oyuncakların anlamları her çocuk için aynı olmamaktadır ancak çoğunlukta gözlenen anlamlara gelmektedir.

 

·         Oyuncak Ayı: Anne figürü, güvenlik ihtiyacı.

·         Oyuncak bebek: Bağımlılık, büyümeyi reddetme, bastırma.

·         Oyuncak bebek evi: Aile içi tutumlar, aile içi ilişkiler, güvende olma arzusu.

·         Oyuncak para: Değersizlik duyguları, duygusal boşluk, aileye bağımlılık.

·         Parmak boyaları: Temas kurma ihtiyacı, kaygı.

·         Silahlar/Tüfekler: Saldırganlık, baskın olma, öfke, başkaları üzerinde otorite kurma isteği.

·         Top: Güven/güvensizlik çatışması, karşılıklı ilişki, kabul etme arzusu.

·         Tüneller: Yeniden doğma fantezileri, stresle başa çıkamama.

·         Uçak: Özgür-bağımsız olma ihtiyacı duygusal yoğunluk, kaygı.

·         Yapbozlar: Problem çözme, karar verebilme, öngörülü olma.

·         İtfaiyeci: İkilemli duygudurum,panik duygusu taşıyan

·         İzci: Bağımsızlık çabası içinde olan, uyum sağlama çabası içinde olan

·         Kaptan/ Komutan: Sorumluluk sahibi, rehberlik eden

·         Kasiyer ( olumlu ): Kontrolcü, mükemmeliyetçi

·         Kasiyer ( olumsuz ): Mahrum edilmiş, güvensizlik, yetersizlik

·         Korsan: Kindar, aile içi şiddet, aşırı tetikte olma

·         Kovboy/ Haydut: Öfke kontrol bozukluğu, kimlik karmaşası

·         Kovboy/ İyi: Adalet arayışı, kendine yeten, becerikli yalnızlığı seven

·         Köle: Saygı göremeyen, çaresiz, umutsuzluğa kapılmış

·         Kötü adam: Kendini beğenmiş, acımasız, merhametsiz

·         Hasta ( iyileşen ): Kendini olduğu gibi kabul etme

·         Hasta ( Yaralı ya da rahatsız): Somatizasyon, anlaşılma ihtiyacı

·         Hatip/ Hoca: Suçluluk duygusu, utanç ve korku duygusunu bastırma çabaları

·         Hava Durumu Tahmincisi: Her sorunu öngören.

·         Öğrenci: Tehdit altında hisetme, başarısızlık korkusu,

·         Öğretmen: desteklenme ihtiyacı, tutarlı ve anlayışlı kişilik

·         Ölü: ortadan kaybolma İsteği, pasif agressyon

·         Palyaço: Kimlik karmaşası, acısını saklayan, küçümseyen, kaygı ve inkar

·         Patron: Tehditkar, meydan okuyan, kontrolcü anne - baba

·         Pilot: Kaçınma ve inkar eden kişilik

·         Polis - iyi: korunma, güvenme isteği, güçlü olma arzusu

·         Polis - Kötü: Otoriteyi kötü kullanma

·         Prens/ Prenses: Ayrıcalıklı olma, kendinden aşırı beklenti, onaylanma ihtiyacı

 

Daha fazlasını sıralamak mümkün biliyoruz ki insanın iç dünyası uçsuz bucaksız bir deniz. Çocuklarınızı daha iyi anlamak için onların iç dünyasına inmeye çalışın onların oyunlarına eşlik edin. Yaşadığı bütün mutlulukları, kırgınlıkları, travmatik yaşantılarını oyunlarında bulmak mümkün ve gerekli durumlarda uzmandan yardım almayı ihmal etmeyin.

                                        V.KÜBRATUNA