AN’DA ve FARKINDA! - Hempa Entelekya

AN’DA ve FARKINDA!

 

“Yaşadığımız anın içerisinde miyiz ya da yaşadığımız anın içerisinde olanların ne kadar farkındayız?”


Yaşam dediğimiz süreci ele aldığımızda, içerisinde belli bir döngüyü barındırdığını görmekteyiz. Hepimiz yaşantımızdaki sıradan bir günü düşünelim. Bu zaman diliminde hepimizin rolleri, görev ve sorumlulukları var. Bu nedenle 24 saatlik bir günde birçok davranış örüntüsü sergiliyoruz, birden fazla duygu yaşıyoruz ve zihnimizden sayısız düşünceler geçiriyoruz. Peki, bu döngü içerisinde dikkatimizin nerede olduğunu düşündünüz mü hiç? Anın içerisinde yaşanılanları algımız dâhilinde bilinçli bir şekilde ortaya koyabileceğimiz gibi çoğu kez kendimizi otomatik sürüşe alarak farkında olmadan da gerçekleştirebiliriz. Özellikle gelişen dünya düzeninde yoğun çalışma koşulları, şehir hayatı, stres ve alışkanlıklar gibi birçok etken bizi çoğu kez andan koparır. Fakat dikkatimizi şu ana toplamak ve yaşam akışında gelişen durumları bilinçli farkındalıkla ele alarak kabullenmek yine bizim elimizdedir. Bu durumda pozitif psikolojide sıklıkla adını duyduğumuz mindfulness kavramı karşımıza çıkmaktadır.

Mindfulness, temelleri Budist felsefeye dayanan iki boyutu olan bir kavramdır. 1. Boyutu yaşadığımız anın içinde olanları fark etmek, 2.boyutu ise fark ettiklerimizi karşılama biçimimiz.

Bir çeşit kabullenme biçimi olarak ele alınan mindfulness, bireylerin anın içerisinde olanlara yönelik bir beklenti içerisinde olmadan ve değişmesini istemeden bilinçli bir şekilde gerçekleşen olayları sevgi ile deneyimlemeyi sağlıyor.

 


Mindfulness Tekniğinin Birey Yaşantısına Olumlu Katkıları:

  • Ø Gelecek endişesi ve geçmişe yönelik pişmanlıkları arasından boğulmak yerine bilinçli bir şekilde yaşadıkları anda kalırlar.
  • Ø  Fiziksel gerginlik ve psikolojik stresi azaltarak bireylere dengeli bir yaşam sunar ve daha az duygusal değişkenliğe sahip olmalarını sağlar.
  • Ø  Zorlu yaşam olaylarını ve duygu, düşünceleri güvenli bir şekilde deneyimleyerek karşılamasına katkıda bulunur.
  • Ø  Benlik bilinci oluşturmasının yanı sıra bireylerin kendini kabul etmesinde oldukça önemlidir.
  • Ø  Bağımlılık, kronik ağrılar, travma sonrası stres bozukluğu, kaygı, obezite gibi durumların tedavisine katkı sağlamaktadır.

“Duruşunuzu dikleştirin, omuzlarınızı serbest bırakın ve ellerinizi kucağınıza koyun. Vücudunuzu durgun bir hale getirin ve gözlerinizi kapatın ya da önünüzdeki zemine yumuşak bir şekilde bakın. Hiçbir şeyi değiştirmeden sadece nefesinize odaklanın. Nefesinizi en çok hissettiğiniz yerlere; burun deliklerinize, boğazınıza, göğsünüze, karnınıza odaklanın ve tüm dikkatinizi bu noktalara verin. Nefes alışverişleriniz sırasında beşe kadar saymaya başlayın ve tekrarlayın. Bunu 1-2 dakika boyunca yapın ve nefesinizden başka hiçbir duygu ya da düşünce ile dikkatiniz dağılmadan kaç nefes alabildiğinizi not edin.”

Yukarıda paragraf en yaygın ve yararlı mindfulness uygulamalarından birisi olan “dikkatli nefes alma” egzersizine örnektir. Bu egzersizi ilk ke uyguladığınızda dikkatiniz dağılabilir, günlük yaşamınızdaki duygu düşüncelere dalıp farkında olmadan saymayı bırakmış dahi olabilir. Fakat mindfulness egzersizi, dikkatinizin dağıldığını fark etseniz de yeniden nefesinize odaklanmanızdır. Zamanla dikkatinizi bilinçli bir şekilde yönlendirme beceriniz gelişecektir ve bu beceriyi hayatınızın çoğu alanında farkındalık yaratabilmek için kullanabilirsiniz. Yaşantınız boyunca An’da ve farkında olmanız dileğiyle!

                                                    Burcu ŞAHİN

 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar