7'den 70'e Yaş Ayrımcılığı: Ageism - Hempa Entelekya

7'den 70'e Yaş Ayrımcılığı: Ageism

           Dünya her geçen gün biraz daha yaşlanıyor ve her an yükü biraz daha artıyor. İnsanlık dünyayı nasıl görüyor ya da ne olarak görüyor hala büyük bir soru bence, zira insanlar ölçüleri ve sınırlarını kaybetmiş, ne yaptığını pek bilememekte. Bu ihtiyar, acı ve tatlı tecrübelerle dolu dünyamız ondan genç olan insanlık tarafından hor ve hakir görülüyor.

 Dahası genelde bu durum devam ederken, özelde 21. yy insanları binlerce yıldır verilemeyen zararı yıllar içinde vermeye başladılar. Her ne kadar iyi kalpli düşünceli insanlar bu ihtiyarı dünyayı korumaya çalışsa da gerçek destekçi sayısı her gün azalma tehlikesi ile baş etmeye çalışıyor. Aslında insanların ihtiyarlayana kadar fark edemediği acı bir şey var ki o da onların dünya ile aynı kaderi bazen daha acı bir şekilde tecrübe etmesidir. İnsanlara karşı yapılan bu durum yaş ayrımcılığı (İngilizce olarak ageism) olarak isimlendirilir. Yaş ayrımcılığı (İngilizce: Ageism) herhangi bir bireye ya da gruba yaşından ötürü yapılan ayrımcılık türüdür. Yaş ayrımcılığı sistematik bir şekilde ya da istemsizce gerçekleşebilir. Ne acıdır ki bu ayrımcılıklar ve önyargılar olumlu veya yapıcı değildir. Tam aksine hor ve hakir söylemler ve tutumlar içerir. Dahası yaş ayrımcılığı yani ageism, İngilizce literatürde daha çok yaşlılara karşı oluşmuş ön yargıları ve ayrımcı uygulamaları tarif etmek için kullanılsa da, bazı kaynaklarda gençlere ve çocuklara karşı yapılan ayrımcı uygulamaları tasvir etmek için de kullanılmıştır.

          Her canlı gibi insanoğlunun hayatında da farklı evreler vardır. Bu evrelerden biri de insanın ellili yaşlarının sonlarına doğru karşılaştığı yaşlılık dönemidir ki bu dönemi birçok insan yaşar. İnsanlar aynı duruma yarın onların da düşebileceğini, büyüğe saygı gösterilmesi gerektiğini, veyahut da yaşlı insanların aslında farklı hayatların tecrübeleriyle dolu bir hazine olduğunu unutabilmektir malesef. Bu konunun üzerine daha çok konuşacağız lakin burada durup sizleri düşünmeye davet etmek istiyoruz.


Evlerde bolca vaktimizin olduğu şu günlerde lütfen oturup düşünün; sizinle akran olmayanlara nasıl davranıyorsunuz, onlar ile nasıl iletişim kuruyorsunuz, yaşlılarla iletişiminiz nasıl, onları geçmişin izini taşıyan paha biçilemez bi değer olarak mı yoksa bi işe yaramaz ancak sorun çıkaran ihtiyarlar olarak mı görüyorsunuz? Ve, sorun kendinize onları anlamaya ve dinlemeye çalışan biri misiniz yoksa kendi acziyetinin farkında olmayan bir empati yoksunu musunuz? Bu soruları ve daha nicesini düşünün, kendinize sorun, cevap verin (eğer gücünüz yeterse kendinizle yüzleşmeye) ve en sonunda öz eleştirinizi yapıp yeniden bir adım atmaya çalışın. Önce kendinizle sonra diğerleri ile iletişim kurmaya çalışın.

                                    Ebubekir SOYLU

Yorum Gönder

0 Yorumlar