YAŞAMAYA DAİR - Hempa Entelekya

YAŞAMAYA DAİR


Engin masmavi bir deniz, uçsuz bucaksız bir gökyüzü;
Bazen küçük bir fidan, bazen dalında yeni açmış bir çiçek, bazen de iyilik için yeşeren tek umuttur; Çocukluk.
Var olan tüm saflık, masumiyet kalıplarına semboldür.

Günümüz dünyasında çocukluk; artık yitirilmiyor lakin yaşatılmıyor da, zamanın akışında kaybolup gidiyor.
İnsanı yaşama hazırlayan ‘ah bir an önce büyüsem’ denilen o dönem, bir bakmışsınız yerini ‘keşkelere, yenidenlere’ bırakmış, elimizden kayıp gitmiş, yerini ukdelere bırakarak..

Kendini yaşama telaşesine kaptırmışçasına, ardında yaşayamadıklarıyla, kıymetini bilemediği çocukluğuyla buluverir. Büyümek işte o zaman cam kırıklıkları üzerinde yürümek misali geliverir insana.

Bir bakar ki yaşamın bir kıyısında, öylece bir yolculukta…



Bazen sebebini bilmediği bir arayış, ya da belki tek bildiği hakikatken,
Bazen bir sürünceme, bir hengâme ya da belki bir cümbüştür; Yaşamak.
Zaman akıp gider, insanlar gelir geçer,
Sessizce seyredersin,
Tıpkı bir oyuncusu sanarken kendini aslında seyircisi olmaktır tiyatronun,
Hiç bitmez sanarken, bitmesinden en korktuğun oyun misali;  Yaşamak.
Süre dolar, perde kapanır, anlarsın o vakit yoktur dönüş,
Asıl olan, elde olan hayattayken, ân’ da kıymet varken

Değerince Yaşamak.

                                       Hilal DEMİRCAN


Yazılarımızdan anında haberdar olmak ve bizi desteklemek için abone olmayı unutmayınız.

Email Hesabı:


Delivered by FeedBurner

Yorum Gönder

0 Yorumlar