ERKEKLİĞİN BİTMESİNE KAÇ VAR?

Bitmemiş erkeklere merhaba diyebilir miyiz! Bitmemiş erkekler tabiri size garip gelmemeli ya da gelmeli bu kadar erkek istifa etmişken hayattan. Hiç düşündünüz mü erkeklerin ve kadınların zaman içinde nasıl değiştiğini? Mesela kadın akademisyen sayısı her gün biraz daha artıyor, sınıflardaki başarılı öğrenciler genelde kızlar, erkenden önce olgunlaşan yine… Daha sayabileceğimiz bir çok alanda kadınlar her geçen gün sayısal olarak artarken aynı zamanda da niteliksel olarakta sanki kendilerini geliştiriyorlar. Peki erkekler ne yapıyorlar ve neredeler? Özellikle gençler ve yeni yetişen nesil için sormalıyız bu soruları çünkü erkeklik yitiriliyor yavaş yavaş. Bu olurken de en başta çok masum görülen teknoloji (ki faydası da çoktur bizlere) günden güne erkekleri köreltiyor. Yalnızca erkekler değil kızlarda oynuyor video oyunlarını vs ancak en çok zararı erkekler görüyor. Aslında erkeklere sorsanız zarar görmediklerini söyleyeceklerdir size çünkü istedikleri her şeye çok rahat ulaşabiliyorlar orada hem de herşeye. Video oyunlarıyla, filmlerle ve ya sosyal medyayla kendinilerine yeni ve mutlu olabilecekleri gerçek hayattan ve onun sorunlarından uzak bir dünya oluşturuyorlar. Sorumluluk almayan yeni nesil kendini teknolojiye gömüyor ve orada kendini unutuyor aslında kendini buluyor(neye göre!). Oyun oynarken mutlular, sanal arkadaşları var dertleri ve ya sorumlulukları yok bunlar onlar için yeterli gibi. Hatta dikkat ettiyseniz evlenme yaşı da yavaş yavaş yükseliyor, bazı gençler evlenipte ne yapacağım diyor. Sizce haklılar mı? Toplumun temeli, yapı taşı dediğimiz aileyi oluşturmaktan uzaklaşıyorlar yavaş yavaş. Merak ettiğim bir sorudur acaba aile nasıl ve ya ne olarak görüyorlar! Anladıkları sadece cinsel haz ise belki anlaşılabilir çünkü bu ihtiyaçlarınıda internet aracılığıyla giderebilirler sağlıksız bir şekilde de olsa. Erkekler sosyal yaşamdan yavaşça çekilmeye başladı maalesef. Erkekler yavaş yavaş iletişime geçmekten çekiniyor muhtemelen utangaçlıktan ancak bu utangaçlık eskisi gibi değil. Eskiden utangaçlık iletişime geçme isteğinden gelirmiş şimdi ise zayıf bir izlenim bırakma ve ya toplumsal reddedilme korkusundan kaynaklanıyor. Buradan da gördüğümüz gibi teknolojiye bağımlı hale geldikten sonra özgüven ve yüz yüze iletişim gibi bazı yetiler kaybedilmeye başlanıyor. Bunlar ufak tefek kayıplar değil. Peki tüm bunlar olurken, erkeklerin çekilmesiyle oluşan boşlukta kadınlar ne yapıyor.  Kadınlar bu boşluklar ile yetinmeyip geride kalan erkekler ile konumlarını değiştirme savaşı içerisinde. Teknolojinin uyuşturduğu erkekleri bir an önce uyandırmalı ve hızlıca harekete geçirmeliyiz. Bunu hem kadın hem erkek için yapmalıyız. Bugün erkeğin yerini almaya çalışan kadınlar istediklerini elde ettiklerinde kazanmış gibi görünselerde aslında kaybetmiş olacaklar. Kazandıkları zaferden sonra kendilerine bir erkek bakacaklar ancak evde oturarak kadının para kazanıp getirmesini ve ev işlerini vs yapmasını bekleyen erkek görünümlü bir insandan başka kimseyi bulamayacaklar muhtemelen. Sözlerime yavaş yavaş son verirken şunları söylemek istiyorum: eşitlik, adalet, teknoloji, kadın, erkek, nesil ve kültür gibi kelimeler bizim anahtar kelimelerimiz olabilecek niteliktedir. Ölçüsü kaçırılmadan bir şeyler yapılmalı, 7’den 70’ine kadar yapılacaklar ve onların etkileri düşünülmelidir. Bu yazıyı okuyan tüm erkeklere selamlar…

Kitap Önerisi: Philip ZIMBARDO - Bitik Erkekler

                                        Ebubekir SOYLU