BELKİ DE ÖYLE DEĞİLDİR - Hempa Entelekya

BELKİ DE ÖYLE DEĞİLDİR



   Düşünmek, insanları diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliklerden biridir. Bu özellikle birlikte olayları anlamlandırır, duygularımızın farkına varır ve davranışlarımızı meydana getiririz.

Düşüncelerimiz bize özgü, duygularımız ve davranışlarımızla iç içe ve etkileşim halinde olan bir yapıya sahiptir. Bu yapıyı bireye özgü kılan ise algıdır. Çünkü duygularımız ve davranışlarımız bizim olaylara ilişkin algılarımızın bir ürünüdür. Doğal olarak her birey yaşanılan herhangi bir olayı veya durumu kendi algılama biçimine göre kavrar. Bu sebeple bireylerin tepkileri, duyguları ve düşünceleri değişkenlik gösterir. Değişkenlik gösterilen bu durumlar ise bazen iletişim sorunlarına, yanlış anlaşılmalara, otomatik düşünme eğilimine ve düşünce hatalarına sebep olabilir.

Düşünme eylemi, her an gerçekleştirilen bir eylem olması sebebiyle otomatikleşebilir. Otomatikleşen düşüncelerimiz anlık olarak ortaya çıkan ve bir değerlendirmeyi içeren ifadelerdir. Genel olarak düşünce sahibi olan kişi için mantıklı olarak kabul edilme eğiliminde olunan bu düşünceler, içeriklerine bağlı olarak işlevsel veya can sıkıcı olabilir. Bu bağlamda otomatik düşüncelere de çeşitli hatalar karışabilir. Karışan bu hatalar, düşünce hataları bir diğer adıyla bilişsel çarpıtmalardır. Peki düşüncelerimize karışan ve günlük hayatımızı zorlaştıran bu hatalar nelerdir?

  • Ya Hep Ya da Hiç Düşünme Tarzı: Bu düşünce yapısında hayat siyah ve beyaz gibi iki ayrı uçta yaşanır. Grinin tonlarına yer verilmez. Örneğin; En iyisini yapamıyorsam hiç yapmayayım. Her istediğim, hep tam istediğim gibi olmalı. Beni seviyorsa hep beni düşünmeli.
  • Felaketleştirme: Gelecek bir felaket olarak görülür. Diğer olası sonuçlar hiçbir şekilde dikkate alınmaz, felaket çok uzak bir olasılık olsa bile. Örneğin; Gülmenin sonu ağlamaktır. Bu sınavdan başarısız olursam mezun olamam.
  • Olumluyu Göz Ardı Etme: İyi şeyler sayılmaz! Başarılar şansa veya başka sebeplere bağlanır. Örneğin; Sınavların iyi geçmesi hocanın kolay sormasından kaynaklı. İnsanların benimle ilgilenmelerinin sebebi kibarlıklarının göstergesi.
  • Duygusal Akıl Yürütme: Bir düşünceye yapılan duygusal yatırım nedeniyle, farklı görüşleri göz ardı ederek bunun doğru olduğunu sanmaktır. Örneğin; İçimde kötü bir his var hiçbir şey iyi gitmiyor. Böyle hissediyorum demek ki doğru.
  • Etiketleme: Genel bir değerlendirme yapmaktır. Örneğin; Beceriksizin tekiyim. 
  • Büyütme/Küçültme: Olumsuz bilgi öne çıkarılıp büyütülür; olumlu bilgi göz ardı edilir ya da küçültülür. Örneğin; Arkadaşım beni buluşmaya çağırmayı unuttu, kesin beni eskisi kadar kendine yakın görmüyor.
  • Zihinsel Süzgeç (Seçici Soyutlama): Tek bir olumsuz ayrıntıya odaklanılır, bir durumdaki diğer faktörler göz önüne alınmaksızın sonuca varılır. Örneğin çalıştığınız iş yerinde müdürünüz size sert davranıyor. Bu durumda onun size kızgın olduğunu ve başarısız olduğunuzu düşünmeniz seçici soyutlamaya girer. Müdürünüzün diğer çalışanlara ne şekilde davrandığı dikkat dışında kalmaktadır.
  • Zihin Okuma: Karşımızdaki kişilerin zihninden geçenleri okuyup üstelik bunun doğruluğuna inanıp davranışlarımızı buna göre şekillendirmemizdir. Örneğin; Bu konuyu bana açıklamadığına göre benim güvenilmez biri olduğumu düşünüyor.
  • Aşırı Genelleme: Tek bir olaya dayanarak daha büyük daha büyük bir sonuca varılır (genellikle de olumsuz bir sonuç çıkarılır). Örneğin; Elime aldığım her şeyi berbat ederim.
  • Kişiselleştirme: Alternatif diğer açıklamaları dikkate almaksızın, diğer kişinin davranışlarını kendine yüklemektir. Örneğin; Bana bir şey ima etmeye çalışıyor. Normalde bu kadar erken uyumaz benimle konuşmak istemediği için erken uyuyor.
  • “- Meli / -Malı” ve Gereklilik İfadeleri: Yaşamın kesin kuralları vardır ki bu kurallar yerine getirilmediğinde felakete yol açar. Örneğin; Her zaman mutlu olmalıyım ve bunun için çalışmalıyım. Sınıfta en yüksek notu ben almalıyım. 


Görüldüğü gibi düşüncelerimize karışan bu
hatalar hayata, olaylara, kendimize ve ilişkilerimize bakışımızı etkiliyor. Bu etkinin olumsuz bir etki olmaması açısından yapılacak pek çok şey mevcut. Fakat bu noktada önemli olan düşünce hatalarımızın düzeyi ve kontrol edememe boyutumuz. Bu düzey ve boyutun üst seviyede olması profesyonel desteğe ihtiyaç doğurabilir. Yine de düşünce hatalarımızın farkında olmak yaşadığımız sorunların çözümünde bize katkı sağlayacaktır. Çünkü unutmamak gerekir ki hayata bakışımızı, düşüncelerimizi, duygularımızı ve davranışlarımızı belirleyen büyük ölçüde biziz.

                                            MERVE GÜVELİ



Yazılarımızdan anında haberdar olmak ve bizi desteklemek için abone olmayı unutmayınız.

Email Hesabı:


Delivered by FeedBurner

Yorum Gönder

0 Yorumlar