ACELEYE GEREK YOK - Hempa Entelekya

ACELEYE GEREK YOK



Hayatımızı çok hızlı yaşıyoruz hele ki büyük şehirlerde. Hiç bu hızın farkına vardınız mı? Bence dehşet verici bir hız. İnsanın biyolojisini de, sosyolojisini de, ve fizyolojisini de bozuyor bence. Sürekli bir şeylere yetişmeye çalışıyoruz, onlardan zevk almaya ve ya onları farketmeye değil. Bazen tükenmeye yaklaşınca dönüp bi geri bakıyoruz ve eskiden, zamanında, vay be bu da mı… tarzında ifadelerle cümlelere başlıyoruz kaybettiklerimiz veya geç farkettiklerimiz için. Yaptığımız her iş ve aldığımız her nesne için hayatımızdan bir bedel ödüyoruz. Mesela bir telefon almak istiyorsunuz daha doğrusu yeni modelini almak istiyorsunuz ve bunun için sürekli çalışıyorsunuz. İki ay sonra onu aldığınızı varsaysakta hayatınızdaki 60 günü (bence) bunun yerine başka şeylere harcayabilirdiniz. Bir kaç yıl sonra çöp olacak nesneler için hayatımızdan bir şeyler veriyoruz. Farkında değiliz ama koca bir çöp yığını oluşturuyoruz bu yolla. Geçtiğiniz yollardan biraz daha yavaş gitmeye, yediğiniz yemeklerin tadını almaya çalışın eminim ki aradaki farkı göreceksiniz. ‘Bakmak ile görmek faklıdır.’ Bu söze biraz daha kıymet vereceksiniz bence. Her şeyi hızlı yaşamaktansa onları kaliteli ve zevk alarak yaşamaya çalışın. Yeni bir telefon almak yerine ailenizle, dostlarınızla bir şeyler yapın. Zamanımızın çoğunu madde yerine maneviyatta(sadece dini olarak değil, arkadaşlarla zamn geçirme, sosyalleşme ama sosyal medyadan değil vs.) geçirsek nasıl olur sizce. Ben bi deneyelim derim ama yavaş ve sakin bir şekilde tadını alıp bir şeyleri farketmeye çalışarak. İngilizcede be relax, calm down, slowly, step by step gibi küçük ama bu konuyla ilgili ifadeler var. Bu hız çılgınlığı sadece bize ait bir şey değil, teknolojiyle muhatap olmaya başlamış ve özellikle büyükşehirlerde ve ya şehir merkezlerinde yaşayan hemen hemen herkes için geçerli. Siz istemeseniz de sistem sizi bu hale getiriyor. Hem sisteme uyum sağlayıp hem de bir şeyleri sakince yapabileceğimiz farkındalığa ihtiyacımız var. Aslında farkında olmaya ihtiyacımız var. Elimizde ki zamanın, yanımızdakilerin, şu an sahip olduğumuz imkanların ve de en önemlisi aldığımız her nefesin en sonuncusunu vermeden. Size küçük bir hatıramı paylaşayım. Kuzenim İstanbul’a ilk geldiğinde bize niye acele ediyorsunuz sakin olun, arkamızdan birileri mi kovalıyor diyordu ancak bir ay sonra hayatı İstanbul da benden daha hızlı yaşamaya başladı ve bana yaklaşık 3 saniye ile Marmaray’ı kaçırdığımız için bayağı sitem etti, e ufaktan bide azarladı diyebiliriz. Eskilerin her konuda olduğu gibi bu konu içinde bir şeyler söylemişlikleri vardır. Mesela  ‘Erişir menzilli maksuda aheste giden.’ ve ya ‘Acele giden ecele gider.’ gibi şimdi dönüp bir soralım kendimize biz ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz? Büyüklerimizden de çok duyduğumuz ‘Acele işe şeytan karışır.’ sözüyle sizlere hoşça kalın demek istiyorum. Selametle.


               Ebubekir SOYLU

Yazılarımızdan anında haberdar olmak ve bizi desteklemek için abone olmayı unutmayınız.

Email Hesabı:


Delivered by FeedBurner

Yorum Gönder

0 Yorumlar