TOPLUMSAL CİNSİYET ÜZERİNE - Hempa Entelekya

TOPLUMSAL CİNSİYET ÜZERİNE



Cinsiyet, insanların fiziksel ve biyolojik olarak doğuştan gelen farklı özellikleri sebebiyle ortaya çıkmış bir kavramdır. Kadın ve Erkek.
     Toplumsal Cinsiyet ise herhangi bir biyolojik kökene dayanmaksızın; toplumun yarattığı,kültürün dayattığı kadınlara ve erkeklere yüklediği rol beklentileridir.

    Toplum tarafından bize verilen bu beklentiler sosyal ve kültürel olarak değerlerimizi, imajlarımızı, davranışlarımızı,görüş ve normlarımızı etkileyici ve şekillendiri niteliktedir.Toplumsal cinsiyet toplumun bizi nasıl algıladığını, nasıl olmamız, davranmamız gerektiğini belirler.
    Doğduğumuz andan itibaren toplumsal cinsiyet bağlamından, yapılanmasından etkileniriz: Pembe,mavi diye atfettiğimiz renkler; bez bebekler, arabalar olarak ayırdığımız oyuncaklar; öğretmenlik, hemşirelik kızlar için mühendislik, mimarlık erkekler için dediğimiz meslekler; ağlamak, merhamet gibi en doğal duygular ya da aklınıza gelen daha nicelerinde..

   Toplumsal cinsiyet kavramı ve yüklediği algılar topluma, kültüre,zaman ve mekana hatta durumlara dahi bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

    Geleneksel kültürde kadının rol olarak yalnızca çocuk bakmak, evde yemek, temizlik yapmak ile  yükümlü, erkekler ise çoğunlukla daha güçlü, sorumluluk sahibi ve para kazanan olarak görülürdü. Şimdilerde ise bu yerini kadının daha fazla eğitim ve iş hayatına atılmasına bırakmaya başlamıştır.

    Toplumsal cinsiyet rolleri toplumları ileri gitmekten alıkoyar. Bunun yanı sıra toplumsal cinsiyet kavramı beraberinde cinsiyet ayrımcığından bahsedebiliriz. Cinsiyet ayrımcılığı her toplumda özellikleri, türü ve derecesi farklı olmakla birlikte özellikle kadınlar için evrensel bir sorundur. Ayrıca bu yalnızca ayrımcılığa uğrayan gruba değil, toplumun tümüne yönelik bir sorundur.

   Günümüzde artık daha modern, özgürlükçü toplumlara dönüşmüş gibi görünüyor olsak da aslında durum pek de öyle değil. Hemen hemen her toplumda erkekler daha üstün, egemen bir statüye sahipken, kadınlar daha az hak ve şansa ya da baskı ve yargıya maruz kalıyor.
Bu gibi örnekler yine toplumun bakış açısı,iş,ev yaşamı ya da eğitim hakkı ve daha fazlası olarak arttırılabilir.

    Toplum içinde cinsiyet vurgulanarak yaratılan farklı algı ve rollerin önüne geçilmelidir.
Toplum içinde kadın ve erkeğin farklı algılanmasını ortadan kaldırabilmek için toplumsal cinsiyet algı ve rolleri ortadan kaldırılmalıdır.
     Kadın ve erkeklerin aynı hak ve özgürlüklere sahip  eşit bireyler olduğu, tüm bunlardan özünde bizlere insan olmak temelinde verildiği toplumlara benimsetilmeli ve bu doğrultuda davranılmalıdır.

                                     Hilal DEMİRCAN

Yorum Gönder

0 Yorumlar