HALO ETKİSİ - Hempa Entelekya

HALO ETKİSİ


      Halo meleklerin kafasında bulunan çembere verilen isimdir. Halo etkisi de bizim insanlara taktığımız melek tacıdır. Peki bunu nasıl yapıyoruz? Bireyin tek bir olumlu tarafına bakarak kişi hakkında diğer tüm olayların özelliklerin olumlu olduğuna inanarak aslında ona meleğin çemberini vermiş oluyoruz.
   Tam olarak ifade edecek olursak bir kişi veya objenin iyi bir özelliğine odaklanarak ona başka pozitif özellikler atfetme ön yargısıdır. Bir çeşit olumlu ön yargı da diyebiliriz. Hayatımızın her türlü alanında bunu görmemiz mümkündür. Kendinizi bir düşünün sokaktan iki insan geçiyor bir tanesinin üstü başı yırtılmış saçı başı dağılmış diğeri jilet gibi giyinmiş üstü başı temiz bakımlı yakışıklı birisi. İlk olarak bu insanlarla ilgili aklınıza gelen yargı ne olurdu? Üstü başı yırtılmış olan kişi hakkında hırsız, tinerci, kötü kalpli, üçkağıtçı, aptal gibi yargılarda bulunurken jilet gibi giyinen adam için başarılı, zeki, yetenekli, güvenilir gibi yargıda bulunacaktık.
   Halo etkisinin ilk olarak terimleştirilmesi Birinci Dünya savaşına dayanmaktadır. Birinci Dünya Savaşı sırasında, Amerikalı psikolog Edward Thorndike, komutanların kendilerine bağlı askerler hakkında bir araştırma yaptı. Her komutana askerlerinin fiziksel yetenekleri, zekaları, emirleri uygulama becerileri hakkında sorular sordu. Şaşırtıcı olan, komutanların “üstün asker” olarak nitelendirdikleri bütün askerler, sağlam yapılı ve yakışıklıydılar. Komutanlara göre bu askerlerin hepsi aynı zamanda, iyi nişancı, disiplinli, kararlı, zeki, fedakar, liderlik yetkinlikleri olan askerlerdi.
Komutanların askerlerin dış görünüşlerinden etkilenip, onlara gerçekte var olmayan pek çok olumlu özellikler atfetmesine Thorndike, “Halo Etkisi” adını verdi.

   Halo etkisini sadece insanlar üzerinde değil çeşitli ürünler üzerinde de kullanıyoruz. Örneğin bir çikolata markasını düşünün çikolatalarını çok beğeniyorsunuz bu çikolata markası daha sonra çikolatalı içecekler çıkarmaya başladığında tadına bile bakmadan çok iyi olduğuna dair inancınız halo etkisinin bir yansımasıdır.
   Peki tek bir özellikten dolayı bireyleri, durumları genellememizin sebebi ne olabilir? İnsan beyninin tutarlı olmaya dair uğraşıdır. Beynimiz içinde çelişki bulunan durumlardan rahatsız olur ve bunu kabul etmek istemez. Kendi içerisinde tutarlı olmaya çalışır ve tutarlı nedenler üretmeye çalışır. Sosyal psikolog Fritz Heider, karşılaştığımız durumların nedenlerini anlamlandırma ihtiyacımızın hayatı kontrol ettiğimiz hissini yaşamak istemekten yani kendimizi güvende hissetme güdüsünden kaynaklandığını söyler. İnsanın karşısına çıkan olayları anlamlandırma çabası belirsizliklerle dolu bir dünyada, önünü görme, kendisine bir yol haritası oluşturma ihtiyacından kaynaklanır. Bu içgüdüyle insan etrafında olan biten her şeye, insanların davranışlarına, olayların akışına çeşitli nedenler atfederek, bir açıklama getirir.
   Her ne kadar olumlu bir atfetme de olsa yaptığımız genellemelerin her zaman için bizi doğru olana götürmeyeceğini olayları ve kişileri yargılarken onları bir bütün olarak olumlu ve olumsuz özellikleri ile tanımamız bilmemiz gerektiğini unutmayalım.


                                              Kübra TUNA


Yazılarımızdan anında haberdar olmak ve bizi desteklemek için abone olmayı unutmayınız.

Email Hesabı:


Delivered by FeedBurner

Yorum Gönder

0 Yorumlar