GÜZEŞTE ÖYKÜLER SERİSİ:KARL DETROİT’DEN MEHMED ALİ PAŞA’YA -1 - Hempa Entelekya

GÜZEŞTE ÖYKÜLER SERİSİ:KARL DETROİT’DEN MEHMED ALİ PAŞA’YA -1

Kız Kulesi, İstanbul Boğazı’nın Marmara Denizi’ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerindeki yapının adıdır. Ne zaman inşaa edildiği kesin olarak bilinmese de, tarihinin M.Ö. 341’e kadar dayandığı düşünülmektedir. Uzun bir geçmişe sahip olan Kız Kulesi, tarihi boyunca birçok görev üstlenmiş, birçok devletin simgesi hâline gelmiş, birçok insanın aşkına, yalnızlığına, umuduna, anısına ve daha nice insani duygularına ev sahipliği yapmıştır.
Lakin bu anılar arasında bir çocuğa ait olanı vardır ki, umut kavramının en anlaşılır hâllerinden birisidir.

O çocuk, Karl Detroit’den başkası değildir. Asıl ismi Ludwig Karl Friedrich Detroit olan ya da daha sonrasında alacağı isimle Mehmed Ali ismindeki bu çocuk, 1827 yılında Almanya’nın Magdeburg kentinde dünyaya gelir. Çok küçük yaşlarında, anne ve babasının sürekli kavga etmeleri nedeniyle, huzursuzluk ile tanışır ve çok geçmeden akrabaları tarafından bir yetimhaneye yerleştirilir. Ne yazık ki doğumundan beri tek arkadaşı hâline gelen huzursuzluk kavramı Detroit’in orada da peşini bırakmamış ve Karl Detroit, belki de bu “kötü arkadaş’tan” kurtulmak isteğiyle, kaldığı yetimhane’den kaçmayı kafasına koymuştur.
On iki yaşına geldiğinde, bir gece yarısı arkadaşları uyuyorken, yetimhane’nin birinci katında bulunan odasının penceresinden, öncesinde düğümlemiş olduğu çarşafları aşağıya doğru sarkıtarak kaçmayı başarır ve Hamburg’a gider. O tarihlerde Hamburg, önemli bir liman kentidir. Dünyanın dört bir tarafından gelen gemiler Hamburg limanlarında demir atmış vaziyettedir. Çok geçmeden Karl Detroit, bir gemide miço olarak iş bulur ve Almanya’yı da terk eder.
Karl Detroit’in içinde bulunduğu gemi aylarca Akdeniz sularında vakit geçirdikten sonra Marmara Denizin’den İstanbul Boğazı’na girer ve orada demir atar. Geminin demir atmasını fırsat bilen Detroit, İstanbul Boğazı’nın serin sularına atlayıp yüzerek kaçmaya başlar.
Tam da burada duracak ve hikâyenin şu ana kadarki kısmına bakacak olursak, çok önemli bir soruyu fark etmiş oluruz. Detroit, neyden ya da kimden kaçıyordu ? Yetimhane ile başlayan bu kaçma eylemi çeşitli güzergâhlarla devam etmiş ve Detroit’in en son “kurtuluş” olarak gördüğü gemiden bile kaçmasına neden olmuştu. Sizce, Karl Detroit boğazın sularına atlayarak yeni bir kurtuluş mu arıyordu, yoksa yolculuğu başka bir kaçış güzergâh’ına mıydı ? Kim bilir, belki de Karl Detroit’in aklında da suyun soğukluğuna ve boğazın sert dalgalarına rağmen bu sorular vardı.


                                                Enes Emrullah KASAPÇI

Yorum Gönder

0 Yorumlar